Olumlu çalışan deneyimi tasarlayarak hem yeni yetenekleri çekmenizi hem de olası yetenek kayıplarını önlemenizi sağlıyoruz.
Organizasyonlara özgü, yaratıcı ve sürdürülebilir sonuçlar üretmek için odağında “insan” olan design thinking yaklaşımını kullanıyoruz.
Çalışan deneyimi karlılığa etki ediyor.
Krizler, yıkıcı teknolojiler ve globalleşme ile hızı artan değişim, iş yaşamındaki varlığı % 50’yi aşan Y ve Z kuşağı ve bireylerin farkındalığının giderek artması, son bir yıldır ise her şeyi daha da hızlandıran pandemi süreci… Tüm bu gelişmeler, şirketleri, çalışanların genel memnuniyetini sağlayan konuların ötesindeki ihtiyaçlarını da karşılama ve çalışanın motivasyonunu dikkate almaya itiyor. Çünkü şirketlerin performansı çalışan bağlılığı ve memnuniyeti ile doğrudan bağlantılı, global birçok araştırma bu gerçeği destekliyor. Hatta araştırmalar karlılık üzerinde müşteri deneyimi kadar çalışan deneyiminin de aynı derecede etkili olduğunu gösteriyor. Çalışan deneyimi konusu ise aslında yeni değil, ancak kitlesel deneyimden bireysel deneyimlerin dikkate alınmasına doğru dönüşüyor.
Olumlu çalışan deneyimi sadece iyi bir “ücret veya yan hak” ile sağlanamaz.
Nasıl ki müşterilerin bir ürün veya hizmeti tercih etmelerinin tek ve kalıcı nedeni diğerlerinden daha ucuz olması değilse, çalışanların da bir şirketi tercih etmelerinin tek ve kalıcı nedeni iyi bir ücret veya yan hak olamaz. Bu konulara odaklanmak, çalışanlarda geçici bir memnuniyet sağlamaktan öteye gitmez. Her çalışan için olumlu deneyim algısı farklı olabilir; sağlıklı, güvenli, huzurlu, kişisel gelişim odaklı, özgür, yaratıcılığı besleyen veya iletişime önem veren bir organizasyon kültürü…
Yetenek Yönetimi Çalışan Deneyimine Eviriliyor.
Çalışanın yaşam döngüsünde geçtiği her evre ve çalışana temas ettiğimiz her konu çalışan deneyiminin bir parçasını oluşturuyor. Çalışan deneyimi çok geniş bir alanı kapsıyor; çalışanın fiziksel, kültürel ve teknolojik koşullarının iyileştirilmesi ve algısına yönelik tüm çalışmalar, uçtan uca İK (İşe alım öncesinden - işten çıkışa) süreçleriyle olan etkileşimi en önemli bileşenler arasında sayılabilir.
Çalışanlarınızın gerçekten neye ihtiyacı olduğunu anlamak “insan odaklı” bir yaklaşımla mümkün.
Yıllardır ürün ve hizmet tasarımında kullanılan design thinking yaklaşımı, odağında insan olması sayesinde çalışan deneyimi tasarımında da oldukça başarılı bir yöntem. Bu yaklaşım, personalar oluşturma, empati kurma, problemi doğru tanımlama, değer yaratmayacak konulardan kaçınma, değer yatacakları ise doğru önceliklendirme, kök nedene ulaşma, olası çözümleri deneme, gerçekten işe yarayan çözümleri uygulamaya alma gibi aşamalardan oluşuyor.
Orginsight olarak, bu yaklaşımın potansiyelini önemsiyoruz çünkü organizasyonlara özgü, yaratıcı ve sürdürülebilir sonuçlar üretmeyi hedefliyoruz. Amacımız, çalışanların gerçek potansiyellerini ortaya çıkarabilecekleri koşulların, organizasyonlar tarafından keşfedilmesine ve oluşturulmasına destek olmak. Böylece olumlu çalışan deneyimi yaratılarak hem yeni yetenekler çekilebilir hem de olası yetenek kayıpları önlenebilir.